OKTAR BABUNA KAN KAMPANYASINDA KANUNLARA AYKIRI HİÇBİR İŞLEM YAPILMAMIŞTIR

 


Bazı odaklar ve kişiler tarafından Sayın Adnan Oktar’ın arkadaş grubunu karalamak amacıyla yıllardır art niyetli şekilde gündeme getirilen konulardan biri de Oktar Babuna hakkında Türkiye çapında düzenlenmiş olan kan kampanyasıdır.

Hakan Erol da kitabında söz konusu kampanyadan bahsetmiş, kampanyanın güya büyük bir vurgun olduğunu ve güya bu vurgunun ortaya çıkmasının ardından kampanya ile ilgili belgelerin Sayın Adnan Oktar’ın arkadaşları tarafından yakıldığını iddia etmiştir.

Bu iddiaların tamamı uydurmadır ve tüm delillere aykırıdır. Nitekim söz konusu kampanya vurgun olmadığı gibi, kampanyayı düzenleyen devlet olduğu için kampanyaya ait belgelerin Sayın Adnan Oktar’ın arkadaşları tarafından yakılması gibi bir olay da asla yaşanmamıştır. Hatta belgeleri yakan başka bir kimse de olmamıştır.

Kampanyayla ilgili gerçekler ise şöyledir:

Türkiye’nin Ulusal Kemik İliği Bankası’nı kurmak ve lösemi hastalığına yakalanan vatandaşlarımıza şifa olabilmek amacıyla 1999 yılı Mart ayı itibariyle kendisi de ölümcül lösemi hastalığına yakalanmış olan beyin cerrahı Dr. Oktar Babuna öncülüğünde büyük bir kampanya başlatılmıştır. Kısa zamanda yardımsever ve şefkatli Türk halkının büyük desteğiyle olağanüstü bir sivil hareket haline dönüşen kampanya, dönemin hükümetinden gazetecilerine, bakanlarından il sağlık müdürlerine neredeyse Türk halkının tamamının yoğun desteğiyle yürütülmüştür. Öyle ki, 3 ay gibi kısa bir sürede yaklaşık 150.000 kişi kan taramasından geçirilmiştir.

Kampanya tamamen legal yollarla, devletin bilgisi ve kontrolünde yürütülmüştür. Kampanyanın sahibi ve para toplama ve harcama yetkilisi olarak İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı tespit edilmiştir. Vakfın Başkanı ve aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Faruk Erzengin çalışmaların başında yer almıştır.

Kampanyanın en önemli destekçisi de bizzat dönemin merhum Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel olmuştur. Hatta Sayın Demirel 28 Mart 1999 tarihli demecinde şu sözleri sarf etmiştir:

İlik Bankası’nın kurulmuş olması fevkalade iyi olur. Ben hem her türlü himayeyi, hem her türlü desteği veririm, yapılacak her kampanyaya katılırım. Nihayet bu bir milli dayanışmadır, bir sosyal olaydır. Temsil ettiğim devletin başı olarak her türlü desteği vermeye hazırım. Benden ne zaman ne isterseniz yanınızda bulacaksınız. Bu hareketi başarıya ulaştıralım.   

Sayın Demirel’in desteği sadece beyanat vermekle sınırlı kalmamış, toplanan kanların tahlil için yurtdışına gönderilmesi ile ilgili gümrük işlemlerinin kaldırılması ve kanların Türk Hava Yolları uçakları ile ücretsiz taşınması gibi pek çok konuda kendisi bilfiil müdahale ederek yardımcı olmuştur.

Kampanyanın ilerleyen aşamalarında Oktar Babuna’nın Sayın Adnan Oktar ile arkadaşlığı gündeme gelmiş, sırf bu sebeple kampanya, kampanyanın düzenleyicileri ve para toplamaya yetkili olan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı çeşitli denetimler ve soruşturmalardan geçirilmiş, ancak başlatılan incelemelerden hep aklanarak çıkılmıştır. Kampanyada hiçbir illegal işleme rastlanılmamıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAYIN HAKAN EROL’UN “TURNİKE” İSİMLİ KİTABINA CEVABIMIZDIR

KOMPLOCULAR SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARININ SAVUNMA GÜCÜNÜ KIRACAK YALANLAR UYDURMUŞLARDIR

SAYIN ADNAN OKTAR’A YÖNELTİLEN EZİYET SUÇLAMALARI ASILSIZDIR